Osmanlı Devleti’nin temelini Söğüt’te attı. Üç kıtada top koşturdu ve hüküm sürdü. Osmancık’ta doğan Osman Bey,1326 yılında Söğüt’te öldü. Türbesi Bursa’dadır.

OSMANLI DEVLETİNİN KURULUŞU:

Osman Bey’in babası Ertuğrul Bey 1283 yılında ölür. Babasının ölümü üzerine, Osman Bey, 1299 yılında Anadolu Selçuklu Devletine BÜYÜK UÇ BEYİ olarak seçilir. Bu tarih aynı zamanda OSMANLI DEVLETİ ‘nin Kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.

Osman Bey’in sağlığının bozulması nedeniyle 1320 yılında Osmanlı Devleti’nin yönetimini oğlu Orhan Bey ‘e bırakır.

OSMAN GAZİ’NİN ÖLÜMÜ;

Osmanlı Devleti’nin temelini Söğüt’te attı. Üç kıtada top koşturdu ve hüküm sürdü. Osmancık’ta doğan Osman Bey,1326 yılında Söğüt’te öldü. Türbesi Bursa’dadır.

Osman Bey, babası Ertuğrul Gazi’den yaklaşık olarak 5.000 Km2. Toprak aldı. Oğlu Orhan Bey’e 16.000 Km2. Toprak devretti.

Osmanlı devletinin ilk padişahı Osman Beydir. İlk Osmanlı parası olan AKÇE, Osman Bey zamanında bastırılmıştır.

Osmanlı Padişahlarından Abdülhamit Han, Osman Bey’in annesi Hayma Hatunun mezarını Bilecik İli Domaniç İlçesi, Çarşamba Köyünde türbe olarak yaptırmıştır.

Osman Gazi, Salih bir Müslümandır. İslam ahlakının iyi ve güzel niteliklerine sahipti. Az sayıdaki aşiret kuvvetleriyle Bizans Ordusunu ve tekfurlarını üst üste yenip zaferler kazandı. Dünyanın en uzun ömürlü hanedanını ve en büyük devletlerinden biri olan Osmanlı Devleti’ni kurmuştur. Bir taraftan da fetihlere devam etti. Diğer taraftan, devlet teşkilatının müesseselerini mükemmel bir şekilde kurdu ve sistemleştirdi. Ömrü, Rumlarla savaşmakla ve İslamiyet Dinini yaymakla geçmiştir.

Vefat edeceği zaman oğlu, Orhan Bey’e gönderdiği Vasiyetnamesi, Osman Gazinin İslam Dinine olan sevgi ve saygısını, Türk Milletinin rahatını ve huzurunu düşündüğünü ve insan haklarına da gönülden bağlılığını açıkça bildirmektedir.

OSMAN GAZİ’NİN OĞLU ORHAN GAZİ’YE VASİYETİ:

 “Oğul! Din işlerini her şeyden önce ele al. Yürütmek gayret ve esasını daima göz önünde bulundur. Bu esası sakın gevşekliğe uğratma. Çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak dinin ve devletin kuvvetlenmesine sebep olur.

Din gayretine sahip olmayan, sefahata düşkün olan, tecrübe, edilmemiş kimselere Devlet işini verme!  Yarattıklarından da çekinmez. Zira Yaratanından korkmayan bir kimse yarattıklarından da çekinmez.

Zulümden ve hangisi olursa olsun bid ‘at yani İslamiyet ‘e aykırı şeylerden son drece uzak dur.  Seni zulüm ve bidata teşvik edip sürükleyenleri, devletinden uzaklaştır ki, bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler. 

Yüce Allah’ın rızası için, devlet hizmetinde ömür tüketen Devlet Adamlarını daima gözet ! Böyle kıymetli kimselerin vefatlarından sonra, aile efradını koru. İhtiyacı olanların ihtiyacını karşıla. Tebaan dan hiç kimsenin malına ve mülküne dokunma!

Hak sahiplerini hakkını ver. Layık olanlara ihsan ve ikramlarda bulun. Onların ailelerini de gözet. Özellikle devletin ruhu mesabesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker kesimini güzelce idare et. Rahatını temin eyle!

Devletin bedeninde kuvvet mesabesinde olan hakiki(gerçek) âlimleri, fazilet sahiplerini, edip ve yazarlarını, sanat erbabını koru. Onlara hürmet ve ihsanda bulun.

Bir ülkede, olgun bir âlimin, bir arifin, bir velinin bulunduğunu duyuran, uygun ve layık bir usul ve ifade ile onu memleketine getirt. Onlara her türlü imkânı tanıyarak ülkene yerleştir ki, hükümetin süresince âlim ve arifler, bilginler, memleketinde çoğalsın. Din ve Devlet işlerini nizama oturup ilerlesin.

Sakın, Orduya ve zenginliğe mağrur olma.

Hakiki âlim ve ariflere, bilginlere hürmet edip, <sarayında onlara yer ver. Benim halimden ibret al ki, zayıf, güçsüz bir karınca misali, hiç layık olmadığım halde buraya geldin. Yüce Allah’ın ihsanlarınız ve inayetlerine kavuştun. Sen de benim duyduğum ve uyguladığım nizamı uygula.

Peygamberimiz, Hazreti Muhammed Aleyhi selamın dinini ve Yüce dininin mensuplarını ve itaat eden diğer tebaanı himaye eyle!

Dinimizin tayin ettiği, Beytülmaldeki gelirin ile kanaat eyle!

Devletin zaruri ihtiyaçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın bulun.  Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun. İyice tembih et.

Daima, Adalet ve insaf üzerine bulun. Zulme kesinlikle meydan verme.

Herhangi bir işe başlayacağın zaman Yüce Allah’ın yardımına sığın!

Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunmaz. Daima halkını hoşnut edecek şeyleri arayıp, yapılmasını sağla. Onların gönüllerini kazanması, bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil!

Tebaanın sana olan güveninin sarsılmasını son derece dikkat eyle!  Amin.