Varlık Fonu’na devredilen KİT’lerden biri olan Et ve Süt Kurumu da bu zarardan nasibini aldı. 2021 yılında 521 milyon TL zarar eden ESK’nın 2022 yılındaki zararı yüzde 35 daha artarak 706 milyon 450 bin TL oldu.
Sayıştay denetçileri “Özkaynak toplamının üçte ikisinden fazlasını kaybeden Kurumun mali yapısının iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınarak ilgili bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulması önerilir” uyarısında bulundu.
KREDİ BATAĞINA SAPLANDI
Et ve Süt Kurumu’yla ilgili Sayıştay raporuna yansıyan bulguları paylaşan CHP Çorum Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Mehmet Tahtasız, Türkiye’nin en önemli şirketlerinin devredildiği Varlık Fonu’nun elini attığı şirketin “iflah” olmadığını söyledi. ÇAYKUR, BOTAŞ, TÜRKŞEKER, PTT, Et ve Süt Kurumu gibi gözde şirketlerin Varlık Fonu’na devredildikten sonra zarar üstüne zarar ettiğini dile getiren Tahtasız, “Varlık Fonu’na devredildiği 2017 yılına kadar kredi borcu olmayan Et ve Süt Kurumu, 2018 yılından itibaren bankalardan yüklü miktarda kredi kullanmaya başladı. Et ve Süt Kurumu’nun son 5 yılda kullandığı kredi miktarı 12 milyar 800 milyon TL’ye ulaştı. Et ve Süt Kurumu kullandığı bu krediler karşılığında son beş yılda görevlendirmeyle ilgili 814 milyon TL, görevlendirme harici de 702 milyon TL olmak üzere toplamda 1 milyar 516 milyon TL faiz ödedi. 2017’ye kadar kredi kullanmayan, finansman gideri olmayan Et ve Süt Kurumu’na ne oldu da Varlık Fonu’na devredildikten sonra hem öz kaynaklarını tükettin hem de kredi üstüne kredi kullanmaya başladı? Varlık Fonu adeta kapalı bir kutu. Görünen bir gerçek varsa ismi Varlık olan bu fon, Türkiye’nin göz bebeği şirketlerine yokluk getirmiştir. Bunu rakamlar da tüm gerçekliğiyle söylemektedir” diye konuştu.
KURUM ASLİ GÖREVİNİ YAPAMAZ HALE GELDİ
Kredi batağına saplanan Et ve Süt Kurumu’na Hazine ve Maliye Bakanlığı aracılığıyla öz sermaye katkısı yapılmasına rağmen yeterli olmadığı bilgisini veren CHP Çorum Milletvekili Tahtasız, şunları söyledi:
“Sayıştay raporuna yansıyan tespitlere göre; Et ve Süt Kurumu’nun TVF’ye devredildiğinde öz kaynağı 728 milyon TL iken, 2021 yılında öz kaynakları tamamen tükendi ve 91 milyon TL eksiye düştü. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından son 5 yılda 1 milyar 430 milyon TL’lik sermaye artışı yapılmasına rağmen, şirketin küçülmesi durdurulamadı. Sadece 2022 yılında 908 milyon TL sermaye takviyesi yapıldı ama bu da yetmedi. Şirketin zararı 2021 yılına göre yüzde 35 daha artarak 706 milyon TL’yi buldu. Alanında tekel olan ve piyasayı regüle etme görevi bulunan Et ve Süt Kurumu’nun öz kaynaklarıyla karkas alım gücü de 51 bin ton azalarak 2022 yılında 1500 tona kadar düştü. Bunun anlamı şudur; et piyasasında ani bir artış dalgalanması olsa Et ve Süt Kurumu piyasadan yeterli et toplayıp piyasayı düzenleyemeyecektir. Serbest piyasada et fiyatlarının hızla tırmanışını izleyecektir. Sayıştay da bunu açıkça belirtmiş zaten. Dolayısıyla kurum faiz ve borç batağına sokularak asli görevlerinden birini yapamaz hale düşürülmüştür. Aldığı her bir kilo ete faiz giderlerini de yansıtmak zorunda bırakılmıştır. AKP iktidarı onlarca fabrikayı sattığı yetmiyormuş gibi satmadıklarının da içini birer birer boşaltmıştır. Bu milletin göz bebeği kurumlara da bu milletin parasına da yazıktır, günahtır.