Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Temmuz 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan Çorum'un Osmancık ilçesi nüfusuna kayıtlı Kıbrıs Gazisi Sıhhiye Eri İhsan Karakuş 71 yaşında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Cenaze namazı Cuma Namazına mütekaip, Gürleyik Camiinde kılındıktan sonra, Karakuş'un Türk bayrağına sarılı naaşı askerlerin omuzlarında cenaze aracına alınarak Gemici Mezarlığına defnedildi.
Karakuş için düzenlenen cenaze törenine Osmancık Kaymakamı Furkan Duman, Belediye Başkanı Ahmet Gelgör, Askerlik Şubesi Başkan V. Per. Asteğmen Harun Güneştaş, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Osman Barışmaz, gaziler, Askeri erkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaymakam Furkan Duman, aileye tazilerini ileterek Türk Bayrağını teslim etti.
İhsan Karakuş: “Namaz kıldım, çalılıkların arasından bir sivil geldi. Bana “Sen yaralanacaksın” dedi”
1973 yılında Sarıkamış’ta vatani görevini yapmakta iken Kıbrıs Barış Harekatına gönüllü olarak katılan Sıhhiye Eri İhsan Karakuş anılarını anlatırken o günlere geri gitti ve gözyaşlarına hakim olamadı. Gazi Karakuş ikinci hareket başlamadan önce yanına bir sivilin geldiğini ve kendisine “Sen yaralanacaksın” dediğini söyleyerek o günleri şöyle anlattı:
“Sarıkamış’ta 10 aylık asker olduğum zaman bir emir geldi, “Kıbrıs’a savaşa gidiyorsunuz. Gönüllü olarak gitmek isteyen ayrılsın ”dediler. Biz 47 kişiydik 46’mıda gönüllü olarak ayrıldık. Mersin’e geldiğimizde Ertuğrul Gemisi’ne bindik. Gemi gece hareket etti ve sabaha yakın Girne göründü. Sabah 5’te karşılıklı ateş başladı. Gemiden, denize atladık ve adaya çıktık. Karaya çıktığımızda baktım 25 arkadaşımız Şehit düşmüştü. Birisini tanıdım, Bursalıydı kendisi.
Ateşkes olduğunda Girne’den Lefkoşe tarafına atladık. İkinci harekâtın başlamasında Ercan Havaalanı’nın olduğu Lefke’de kaldık. İkinci harekât başlamadan iki gün önce ateşkes olduğunda namaz kıldım. Bir baktım çalılıkların arasından gelen bir sivil. Adam yaşlı üzerinde gri bir elbise kafasında kasket var. “Aleykümselam” dedi aramızda 20 metre var. Ve “Oğlum içinizde, burada” dedi. Kendisine yaklaş dedim ama yaklaşmadı. Bana dedi ki; “Sen yaralanacaksın”. Bende “Sen nerden biliyorsun yaralanacağımı” dedim. Adam gülümsedi… “Benim ismim İsmail, Çorum’un Kireç Köyündenim. Korkuyor musun? ”dedi. “Yok, korkmuyorum ”dedim. “Sen tezkereni aldığın zaman bana uğra ”dedi. Yaralanınca adresini kaybettim.
“Alnından vurulmuş Şehit olmuş, elinde silahla hala ateş ediyor”
Ayın 14’ünde birinci taburdaydım. Savaş başladı. Önümüze gelen alay ile savaştık. 57 kişiden 7 kişi kaldık. 50 kişi Şehit verdik. Bir arkadaşım alnından vurulmuş Şehit olmuş, elinde silahla hala ateş ediyor. Şehit yani.
Ayın 16’sında şiddetli çarpışma oldu. Önümüzdeki Yunan alayını dağıttık. Lefkoşe’ye az bir şey kaldı bize devamlı ateş açıyorlar. Yağmur yağar gibi mermiler yağıyor. Biz o mermilerin altında ilerliyoruz. Yanımızda Salih Güven yüzbaşımız var. Yüzbaşı “Yatın yere” dedi. Yere yattık bir top mermisi geldi. Yaklaşık 1 metre önüme düştü. Takır takır oldum miğfere şarapnel parçaları yapışmış. Yüzbaşı “Kalkın” dedi. Bir kalktım tüylerim diken diken oldu. Top mermisi 50 santim kalmış bana, sol tarafımdaki arkadaşım Şehit olmuştu. Arkadaşımın o hali hala gözümün önünde…
“Kolum kopmuş. Sadece iki damar tutuyor”
Tozun içersin de kaldık. Yaralandığımı hissetmedim. Ayağa kalktım düştüm. Yine yaralandığımı bilmiyorum. Tekrar bir daha kalktım baktım kolum kopmuş. Sadece iki damar tutuyor. Baktım sallanıyor kolum, koparayım atayım dedim. Aklıma sargı bezi geldi. Sargı beziyle sardım yukarı kaldırdım. Kolumdan akan kan bir çeşmenin tazyiki, kemik kırılmış. Sürünerek 50 metre gittim. Beni oradan aldılar toplanma bölgesine geldik. Kolumda, bacağımda, kafamın arkasında şarapnel parçaları. Gündüz saat 2’de ameliyata aldılar. Kaç gün komada yattığı mı bilmiyorum. Kolum simsiyah olmuştu.
Ankara GATA’da tedaviye geldim. Bir tane üsteğmen geldi, kendisi pilot. Arkadaşlar dedi “Uçağın yakıtı bitmek üzere Mersin tarafına geliyordum. Uçakta ben başka kimse yok. Sırtıma birisi vurdu. Baktım aksakallı yeşil sarık sırtında birisi devam et dedi. Benzin bitti, dedim bitmez diyor döndük geri. Şurayı, şurayı bombala dedi bombaladım. Döndüğümde memlekete geldiğimde depo fuldü ”dedi. Allah hepsinden razı olsun.
Bize Allah’ın izniyle hiçbir devletin gücü yetmez. Bizde bu iman kuvvet varken. Memleket bize vatan demek. Ben yaralanmışım bu bana önemli değil. Ben vatansız yaşayamam. Kolum gitmiş önemli değil bana vatan önemli. “diyerek yanında Şehit düşen arkadaşını ve GATA’da ki üsteğmenin anlattıklarını asla unutamayacağını söyledi.