Geçtiğimiz hafta Osmancık’ın yetiştirdiği değerlerden Halk Ozanımız Rüştü Şeker ve Devlet Tiyatrosu oyuncularından hemşerimiz Tomris Çetinel Çuhadaroğlu ‘nun kendisi gibi Devlet Tiyatrosu oyuncusu olan kızı Elif Alara Çetinel’i ebediyete uğurladık.
Halk ozanımız Rüştü Şeker, bir süredir Akciğer Kanseri tedavisi görüyordu. 62 yaşındaki Ozanımız Rüştü Şeker vasiyeti üzerine Yukarı Zeytin Köyü’nde toprağa verilirken, Sivas’ta evinde geçirmiş olduğu beyin kanaması sonucu hayatını kaybeden 43 yaşındaki sanatçı hemşerimiz Elif Alara Çetinel ise Asri Mezarlık’ta toprağa verildi.
“Ateş almaya mı geldin”
Halk Ozanımız Rüştü Şeker’in perşembe günü yapılan cenaze töreni için Yukarı Zeytin Köyü’ne gelen belediye başkanı Ahmet Gelgör, cenaze namazının ardından defin işlemini beklemeden apar topar ayrılırken köyden “Ateş almaya mı geldin” deyimini de anımsattı.
Halk Ozanımızın cenaze töreninde ilçe protokolünden başkaca kimseyi de göremedik.
Usta sanatçının acı günü!
Cenazeye katılmayan protokol HAMburger açılışında boy gösterdi!
Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncularından olan genç yaşta vefat eden hemşerimiz için Osmancık’ta cenaze töreni düzenlendi. Kılınan cenaze namazının ardından genç sanatçı Asri Mezarlık’ta toprağa verildi.
Devlet Sanatçımız Tomris Çetinel’i bu acı gününde Osmancık protokolünde yer alan zevat (İlçe Kaymakamı, Belediye Başkanı, Siyasi Parti ve STK Temsilcileri) yalnız bırakırken cenazenin olduğu gün HAMburger salonu açılışında boy gösterdi.
Protokole dahil zevat’ın katılmadığı cenaze törenlerinde, her iki sanatçımızı sayıca çok olmayan nitelikli bir kalabalık uğurladı son yolcuğuna.
Mekanları cennet olsun.
Sanata ve sanatçıya dair söylevleriniz tuzla buz oldu
O çok duyduğumuz; “Bu ülkede sanata, kültüre önem verilmiyor” serzenişini de sanatçılarımızın cenazelerine katılmayan ilçe protokolü adeta doğruladı.
Katıldıkları sanat ve kültür etkinliklerinde kameralara söyledikleri “Osmancık sanatın ve kültürün merkezi olacak”, “Sanatın her yönü ile Osmancık’ın gelişmesine katkı sunacağız. Çocuklarımızı sanat dalların yönlendireceğiz”, “Sanata yönelik ihtiyaçları karşılayacağız”, “Mahalli sanatçılar konserleri, geleneksel hale getirilerek her yıl düzenlenecek”,” Sanat Merkezlerimiz olacak”, “Sanatta, ilimde bilimde hayatın her alanında olalım” gibi söylevler tuzla buz oldu bizim gözümüzde.
Bu son hepimizi bekliyor.
Editör: TE Bilisim
