Çorum'da genç sanatçı kalbine yenik düştü! Çorum'da genç sanatçı kalbine yenik düştü!
Osmancık'ta Peygamber efendimizin su testisini taşıyan sahabi İbriktar hazretlerinin türbesi ortaya çıkarılıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, Osmancık Yazı Mahallesi 490 ada, 13-14-15-16-17-18’inci parsellerin Osmanlı arşivinde ve Tapu Kadastro esnasında uygulanan kayıtlarda “İbriktar Camii Hülasasına Mebni” şeklinde ifadelere yer verildiği görüldü. 2000’li yılların başında iş insanı Selim Bilge tarafından gündeme getirilen, 2018 yılında ise İlçe Müftüsü Dr. Eyyup Aydın ve Kent Konseyi Başkanı Ayhan Yılmaz Eravcı tarafından Peygamber efendimizin su testisini taşıyan sahabi İbriktar hazretlerin türbesi ortaya çıkarılması çalışmaları genişletildi. Araştırmalar kampında Osmanlı arşivi tarandı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, Tapu Kadastro, Valilik, Hitit Üniversitesi Rektörlüğü ile yazışmalar yapılarak Osmancık’ta medfun bulunan Peygamber Efendimizin arkadaşı olan İbriktar hazretlerinin türbesinin ve kabrinin ortaya çıkarılması talep edildi. Selim Bilge; “Osmanlı Arşivlerinde, padişah fermanı var” Konuyla ilgili Osmanlı arşivinde padişah fermanına rastaladığını belirten iş insanı Selim Bilge; ” 2000 yıllarının başında Osmanlı Arşivlerinde Osmancık ile ilgili araştırma yaptığımda, ilçemizle ilgili bir padişah fermanına rastladım. Bu fermanda; “Osmancık kasabasında Resul-i Ekrem (SAV)’in İbriktarının türbesinde Zaviyedar olan Mustafa öldüğünden, zaviyedarlığın kendisine sadaka ve ihsan olunmasına dair Seyyyid Halil Halife2nin arzu üzerine buyuruldu.  (H-25-06-1109) Bu fermandan Osmancık2ta bir sahabinin olması gerek ve bu mezarın bulunması gerek. Adı da İbriktar, Peygamber Efendimizin ibriktarı olarak geçiyor. Rahmetli babama sordum. Babam 92 yaşında vefat etti, bugün yaşasaydı 103 yaşında olacaktı. Babama “Osmancık’ta İbriktar, türbesi, mescidi, mezarı var mıydı?” diye sordum. Babam “Vardı oğlum dedi. Ben hatta seninle 10 yaşlarına kadar o mescitte bir iki defa namaz kıldım” dedi. Ben daha sonra Osmanlı arşivlerinde daha geniş bir araştırma yaptım.  Ve çok sayıda İbriktar Mescidi, zaviyesi ile ilgili padişah fermanları, resmi belgelere ulaştım.  “Yıllardır kalbimde ukde olarak kaldı” Osmancık’ta hamam olarak geçen bir yer İbriktar külliyesine bağlı bir yermiş. Hamamı, mescidi bir külliye şeklindeymiş. Etrafı da mezarlıklarla çevriliymiş. Bu 1943-1950 yıllara kadar gelmiş. 1940’lı yıllardan sonra burası Vakıflar tarafından belediyeye vermiş. Dönemin belediyesi de bu alanı parselleyip satmış ve mescitte zaman içerisinde yıkılmış. Bu konuları 2003 yılında Osmancık’ın kaymakamı, belediye başkanı, ilçe müftüsü gibi yeklilere şifahen anlatmıştım. Konuyla pek fazla ilgilenen olmadı. Bizimkisi araştırma olduğu için edindiğimiz belgeleri arşivledik. Zaman zamanda Osmanlı arşivini hala tarıyoruz. Mevcut müftümüz Dr. Eyyup Aydın, Osmancık’a tayin oldu.  Ziyaretimize geldiğinde müftümüze de konuyu açtım Osmancık’ta bir sahabi mezarı olduğunu, yerinin günümüzde kayıp olduğunu söyledim. Belgeleri kendisiyle paylaştım, devlet nezdinde burayı hep beraber bulalım istedim.  Müftümüz konuyla alakadar oldu, ilgilendi, gerekli araştırmaları beraber yaparak yerini bulduk ama mülkiyet değişmiş, özel şahıslara geçmiş. Şu anda işyeri, dükkan olarak geçiyor. Yıllardır kalbimde ukde olarak kaldı. Peygamberimizin İbriktarı olarak tarihte geçen zatın mezar yerinin, mescidinin kaldırılması, yerinin bulunamaması hem Osmancık için hem de bizler için bir ayıp. Henüz tam sonuç alınamasa da inşallah ileriki zamanlarda mübarek zatın türbesi bulunur da ziyaret açılır. Osmancıklı olarak bizim gönlümüz bunu istiyor. Osmancık Müfütüsü Dr. Eyyup Aydın, Peygamber efendimizin su testisini taşıyan sahabi İbriktar hazretlerin türbesinin ortayaıkarılması için gerekli olan tüm yazışmaların yapıldığını belirterek; “2018 yılında nasip oldu ilçeye geldim göreve başladım. İlk bir hafta ilçeyi gezdim gözlemledim, ziyaretler geçekleştirdim. Ziyaretlerimizden biri de Selim Bilge’ye gerçekleştirildi. Tanışma ziyaretinde Selim Bilge, babasından da duyduğu, İbriktar lakaplı bir sahabinin türbesinin bulunduğunu, Osmanlı arşivinden araştırma yaptığını belirtti. Araştırma belgelerini bana gösterdi okudum, Osmanlı Devleti bugünkü adıyla İbriktar Zaviyesine müdürü ataması yapmış. Konuyla ilgili olarak dönemin kaymakamını bilgilendirdim ve yazışmalar yapmaya başladık. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurumuna, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Hitit Üniversitesi Rektörlüğü ile yazışmalar gerçekleştirildi. Gelen cevabı yazışmaların genelinde “Bize taş göster, yer göster, “şeklinde bizde yok öyle bir şey sadece üzerinde binalar var, mazisini bilmiyorum dedim. Müftü Aydın; “Osmanlı arşivi, Türkiye Gazetesi’nin resmi gazetesi gibi bir arşiv” Yazışmaların neticesinde 2 uzman gönderildi. Burada da bana aynısını söylediler. “Bir kaya, bir kitap göster “şeklinde. Ben de “biz Osmanlı Devleti’nin devamıyız. Osmanlı arşivi, Türkiye Gazetesi’nin resmi gazetesi gibi bir arşivi Türkiye Cumhuriyetinin uzmanları kabul etmiyorsa ben ne yapabilirim “dedim. Araştırmalarımızın sonunda 1942 yılının sonlarında Osmancık’ta büyük bir deprem olmuş. Bu deprem de gördüğüm tutanaklara göre yıkıldığı söyleniyor. Benim kanaatim, kimseyi suçlamak adına söylemiyorum, o tutanak sahte. Yine 1949 yılında bir tutanakta belediye tahsis edilmiş. 1972’de de belediye oraları özelleştirmiş, özelleştirilince de mümkün üzerine dükkânlar yapılmış. Bizim tespitlerimize göre 15-16-17 parseller. “4 senedir mücadele veriyoruz” Bu parseller bir zaviye şeklinde bir yermiş. O ada tamamen ümmeti Muhammed’in mezarlığıymış. Yani Müslümanlara ait bu mezarlığın üzerinde maalesef bugün binalar var. Üzülecek bir durum ama resmi işlemlere boynumuz eğri. Yaptığımız çalışmalara olumlu ve olumsuz dönüşler aldık. İlçe müftüsü olarak gayem dini ve milli kültürel varlığımızın, değerlerimizin ortaya çıkması. Konuyla ilgili 4 senedir mücadele ediyoruz. “Dini ve millî bir hazine” Gelen cevabı yazılara üzülüyorum. Şu anda Türkiye’de arkeoloji ilerledi. Yer altını görüntüleme sistemleri Türkiye’de çok güzel gelişti. Buna rağmen Resulullah Efendimizin arkadaşı olan bir sahabinin Osmancık gibi bir yerde bulunması benim gözümde dini ve millî bir hazine. “Kitabesi kayıp” İbriktar Farsça bir kelime, bu ismin lakabı olduğunu düşünüyorum. Asıl isminin kitabesinin kayıp olduğunu düşünüyorum. Arap harflerle yazılan tapu kaynaklarında mutlaka bir kitabesinin olabileceğini, oranın kazıldığı zaman kabirlere rastlanabileceğini düşünüyorum. “Türbenin olduğunu gösteren fotoğraf var” Konu gündeme gelince mescidin mezarlığın olduğunu söyleyenler oldu.  Birkaç gün önce de 1930’lu yıllara ait bir fotoğraf elimize geçti.  O fotoğrafta mescidin gerçek hali görülüyor.   Deliller var, ilgilenen yok. 61 yaşındayım bundan sonraki amacım kabre çalışmak. Selim Bilge’nin düğmeye bastığı bir hareketi başlattığımızı düşünüyorum. Gemici Mahallesi’nde yaptığımız kuran kursunun adını da İbriktar koyduk. Eğer bu nesil yapmazsa, ümidim İbriktar’da okuyan çocuklar belki yerini tekrar inşa edecekler. “Osmancık’ta Sahabiyi Kiram var” Oradan gelip geçerken gözlerim doluyor, dualarımı okuyor ve bağışla diyorum. İnşallah Sahabi Kiramın o türbesini cennet gibi olan Osmancık’ta canlandırabilirsek ki, herkesin haberi var, kimsenin mazereti yok bu konuda. Müslüman Türk Milleti olarak bu gibi değerlerimize sahip çıkacağımıza inanıyorum. Kimse mağdur ve istismar olsun, yanlış şeyler olsun istemiyorum.  Allah bizleri Sahabiyle haşır nesir cem eylesin. Dualarım o yönde. Tapu kayıtları sapa sağlam, tutanaklar var. Yer tespiti konusunda İbriktar Zaviyesinin Osmancık Tapu Dairesinde bilgileri var. Burada Sahabiyi Kiram var. Birisi burada medfum bulunuyor. İnşallah bu sahabinin kabri var, yeri belli, hiç kimsenin yan çizmeye hakkı yok. Bu bizim dini milli servetimiz.  Allah bu serveti ortaya çıkaracak, bilinçli, şuurlu vatandaşlar nasip etsin. “dedi. “Osmancık’ta Medfum olduğuna dair tarihi bilgilere ulaştık” Osmancık Kent Konseyi Başkanı Ayhan Yılmaz Eravcı, İbriktar hazretlerin İlçede ki türbesinin ortaya çıkarılması konusundaki kararlarını belediye meclisine sunulduğunu hatırlatarak; “Peygamber Efendimizin Sahabilerinden İbriktar Hazretlerinin Osmancık’ta medfum olduğuna dair bazı bilgiler ulaştı. Araştırmalarımız neticesinde konuyla ilgili çalışmalar yaptık, dosyalar hazırlandı. Bu belgelerden edindiğimiz bilgilere göre Çorum’da bulunan 3 sahabi efendilerimizle birlikte Osmancık’a da Peygamber Efendimizin dinini tebliğ etmek üzere bir sahabi efendimizin geldiği burada medfum olduğuna dair tarihi bilgilere ulaştık. “Koca Mehmet Paşa, İbriktar Hazretlerine çok büyük kıymet vermiş” Özellikle Osmancık’ta camii bulunan (İmaret) Koca Mehmet Paşa’nın İbriktar Hazretlerine çok büyük ehemmiyet, kıymet verdiğini ve orada İbriktar hamamı ve paşa hamamı adıyla iki hamam yaptırdığı tarihi kaynaklarda geçiyor. Bu hamamlardan Osmancık’ta yeraltı hamamı olarak bilinen yıkılarak üzerine şu anda bina yapılan İbriktar hamamı var. İbriktar hamamı, ibriktar mescidi ve İbriktar Hazretlerinin Türbesi bulunan o yer daha önceki dönemlerde yıkılarak üzerlerine binalar yapılmış. “İbriktar Hazretlerinin türbesi Osmancık’ta” Osmancık Tapu kayıtlarında yer alan bilgilerden anlaşılıyor ki İbriktar Hazretlerine ait bir camii, bir hamam bir de türbe var. Türbenin mescidin içinde olduğuna dair bilgiler edindik bu kayıtlarda türbedar, türbedarın yakınlarının gömülü olduğu mezarlığın yeri tarihi kayıtlarda çıkıyor. Osmanlı Devleti resmi gazetesinde İbriktar Hazretlerinin türbesine her sene belli bir miktar bütçe ayrıldığından bahsediyor.  Tamiri ve muhasebesi, birinin zaviyeye tayin edilmesi gibi birçok yerde ifade ediliyor. Özellikle “Osmancık kasabasında Resul-i Ekrem (SAV)’in İbriktarının türbesinde Zaviyedar olan Mustafa öldüğünden, zaviyedarlığın kendisine sadaka ve ihsan olunmasına dair Seyyyid Halil Halife’nin arzu üzerine buyuruldu.  (H-25-06-1109)” ifadesinden biz anlıyoruz ki Peygamber Efendimizin sahabisinden veda hutbesinde peygamberimizi dinleyen 120 bin sahabiden, Peygamber Efendimizin görevlendirmesi ile birlikte bütün dünyaya İslam Dinini tebliğ etmek üzere sahabi efendilerimiz görevlendirilmiş. O yıllarda Osmancık’a da bir sahabi efendimizin gelerek İslam’ı anlatmış, burada vefat etmiş onun soyundan gelenlerde Seyid ifadesinden onu anlıyoruz. Biliyorsunuz Peygamber Efendimizin soyu HZ. Hasan ve HZ. Hüseyin Efendimizle devam etmiş.  HZ. Hasan Efendimizin soyundan gelenlere Şerif, HZ. Hüseyin Efendimizin soyundan gelenlere Seyyid diye ifade edilmektedir. Burada, Seyyyid Halil Halife diye zikredilen zatta Peygamber Efendimizin soyundan gelen bir zattır. Ve o kimse bu sahabi efendimizin Türbedarlığını vazifesini almak için Osmanlıya müracaat etmiştir.  Buradaki ifadeler ve tapu kayıtlarından anladığımız İbriktar Hazretlerinin türbesi Osmancık’ta bulunmaktadır. Osmancıklının Sahabiye vefa borcu var Günümüzde dükkanların olduğu bu yerlerin Vakıflar aracılığıyla tekrar sahip çıkılarak bir türbenin yapılmasını arzu ediyoruz. Bu hem manevi anlamda Osmancıklının İbriktar Hazretlerine vefa borcu, aynı zamanda maddi anlamda da Peygamber Efendimizin Sahabisine bir Fatiha okumak için gelecek insanların inanç turizmi açısından Osmancığımıza büyük katkı sağlayacağı düşünüyoruz. Ama bizim için öncelik manevi anlam Peygamber efendimizin gözlerine bakmış, dizlerini dizlerine dayamış, O nu görmüş, O nun nur cemalinden istifade etmiş, O nun nazarından geçmiş, Peygamber efendimizin aşığı olmuş, Peygamber efendimizin su testisini, su ibriğini taşımış, o yüzden adına İbriktar Hazretleri denilmiş, O şanlı sahabi kadrodan İbriktar Hazretlerinin Türbesinin artık yeraltından yeryüzüne çıkma zamanı geldiğine inanıyoruz. Osmancık halkımızdan, devlet kurumlarından yardım istiyor ve bekliyoruz.” Çarşı esnaflarından Ahmet Buruk ise İbriktar Hazretlerinin zaviyesinde bulunan hamamı hatırladığını ve yeraltında olduğunu belirtti.
Editör: TE Bilisim