ÖLÜNCE MEZARINI BETON İLE KAPATIN. ÜZERİNİ FAYANSLA KAPLAYIN

Bir 15 Temmuz daha geçti. Dünyayı yöneten küresel yapı, Türkiye’yi dizayn girişimlerinde, Hindistan’da, Irak’ta, Pakistan’da olduğu gibi yine ülkesini seven ve gelişip bu küresel zinciri kıracağını düşünen kişileri kullanarak, bir darbe yapmaya kalktı. Sonunda da şimdilik başarılı olamadı. Ancak, bu küreselcilerin bundan vazgeçmesi de mümkün değildir. Çünkü bunların yaşam kaynağı, dünyayı yönetmek, dünya gelirinin en az % 65’ine sahip olmaktır. Bunun kesilmesine katkı sağlamak ise dinlerindeki en büyük günahlardan biridir. Henry Kıssenger, Amerika iki sebeple güçlüdür. Birincisi kendi ülkesindeki vatan hainlerini bulur ve öldürür. İkincisi ise diğer ülkelerdeki vatan hainlerini bulur ve kullanır. İşte FETO denen yapının ana temelini de bu iki cümlede aramak gerekir. Küreselciler, İkinci Dünya Savaşından sonra hazırladıkları ABD’ni kendilerini koruyacak bir piyon şekline dönüştürdüler. Onlara en güzel ülke imajı çizerek ve halkına hamburger ve pizza yedirerek; ‘’İşte hayatın tadı budur…’’ dediler. Herkese araba ve 40-50 gr. Geçmeyecek şekilde uyuşturucuya müptela ederek, itiraz etmez ve mal bir toplum oluşturdular. Kalanı da asker yaparak, seçim falan yapmadan istediklerini iktidara getirdiler. Peki, dünyayı savaşarak işgal edebilirler miydi? Bu artık mümkün değil. Bunun iki nedeni var; birincisi nüfus o kadar artıştır ki, bir ülkeyi işgal etmek mümkün görünmemektedir, İkincisi ise dünya tamamen dijital haberleşme ile herkes birbirine entegre olmuştur. O zaman bu insanları nasıl yöneteceğiz sorusunu da şu şekilde çözmüşlerdir. Batılı ülkeler dışındaki ülkelere baktığınızda, halkın, milletini seven ve ülkesinin gelişip bu emperyalist zinciri kıran bir tavır içinde olmasını isterler. Yani özgürlük ve bağımsızlık isterler. Ama emperyalist sistem öyle bir kurulmuştur ki, bunların siyasi olarak istemedikleri kişilerin iktidara gelmesi mümkün değildir. Eğer şaş kaza, gelir ise de kısa sürede bir kulp takarak iktidardan indirirler. Örneğin Merhum Necmeddin Erbakan… Müslüman ülkelerin genç nüfusu, İslam’a yapılan zulümleri, ikinci sınıf vatandaş olma eziyetlerini, sömürüleri gördükçe, bir kurtarıcı ararlar. O zaman bakarlar ki biri, dünyanın çeşitli yerlerinde okullar açıyor, kara kara bebeler gelip ‘’Merhaba Türkiye’’ diyor, işte aradıkları lider bu olduğunu düşünürler. Birlik olacağız bu küresel zinciri kıracağız derken, bunun da küreselin bir numaralı adamı olduğunu göremezler; çoğunluk böyle… Bir diğer kesim ise dayı arayanlar. Çok sevdiğim eski bir kaymakam var: ‘’Altı sever sınava girdim, mülakatta elediler. Sonra duyduk ki bir ‘’Bakan’’ lazımmış; Bakan baktı, kaymakam oldum.’’ Para parayı çeker ya, bu kişiler, toplandıkça güçlendiler, güçlendikçe toplandılar. Çünkü halk dinini ve parayı sever. Bunlarda da bu olunca, kartopu gibi büyüdüler. Ama bunların içindeki bir kesim hala din iman derdinde idi. Bunlar Bayloc falanda bilmediler. Aslında merhum Necmeddin Erbakan, bunların okullarının devşirme adam yetiştirdiğini ya da Eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet SARAL’ın belirttiği gibi ‘’Necmettin Erbakan, 1996’da MİT raporlarına ‘Fetullah Gülen ve Cemaati, CIA’nın Türkiye’deki en güçlü ve örgütlü kuruluşudur.’ diye not ettirdi.’’ Diyordu; ama anlayamadık. Hatta Kadir Mısıroğlu’da çok bağırdı, ama tiyatro güzel yazılmıştı. Türkiye halkı bir çizgiyi geçmiş, artık bağımsızlık istiyordu. Sahte bağımsız liderlikte, halka sökmüyordu. Eline klavyeyi alan bağırıyordu ‘’Özgürlük’’ Bu seli dindiremeyeceğini anlayan Küresel sermaye, hemen askeri darbeyi devreye soktu ve olan bir neslimize oldu. Tam kafamızı aldıralım derken 27 Mayıs 1960’da bir darbe ile bir neslimiz gitti. Ardından Amerika’ya kafa tutan 68 kuşağını harcadılar, o nesilde öyle gitti. Sonra 70-80 arası birbirimizin gırtlağına saldırarak, bir nesilde öyle gitti. Kalanlarını da Kenan Evren ve Mason arkadaşları yedi. Şimdi de beş senedir bir nesil daha gidiyor. Bunu sadece bizim ülkemizde yapılan bir olay değil. Pakistan’da Tahir-ül Kadri ve cemiyeti; Hindistan’da Gurmeet Ram Rahim ve 60 milyon takipçisi, Irak’ta Kesnizani örgütü/tarikatı bunlara birkaç örnektir. Kesnizani örgütü sayesinde, Irak Hava Kuvvetlerinin bir tane uçağı bile Amerika savaşında havalanamamıştır. Tüm pilotların, bu tarikatın üyesi olduğu söylenmiştir. ‘’Asiye Nasıl Kurtulur’’ Bilmem amma, bizim kurtuluşumuz, birlik ve beraberlikten geçmektedir. Her gün bir yerlere kıvıranlarla bu işin olmayacağı bir gerçektir. Bize dik duran liderler lazımdır. Şimdi gelelim yazının başlığına. Birilerinin ‘’Hocaefendi’’ dediğiniz bu şahsın yakında ebedi dünyaya intikal edeceği bir gerçektir. Çünkü her ölümlü, ölümü tadacaktır. Sizden ricam, mezarını güzel yapın, üstüne güzelce beton dökün, hatta sağlam olsun diye fayanslar, mermerler ile kaplayın. Yoksa alimallah annemin anlattığı hikâyeler gerçek olur ki, dirisiyle uğraştık, bir de bizi ölüsü ile uğraştırmayın…