Çalıştığı inşaattan aşağı düştü! Çalıştığı inşaattan aşağı düştü!
Yunanistan’ın hep hayali, İstanbul’u alarak, ekümenik Patrikhanesini uhdesine geçirerek, nüfusla, sermaye ile (İsrail gibi) olmasa da, bir saygınlık kazanarak, büyüklerin masasına oturma hayalindedir. Bunu da kendi yapamayacağına göre postallarını yaladığı ve özellikle silah olarak güvendiği ABD ile yapmayı düşünmektedir. Yunan Merkezli Pentapostagma gazetesi, 19.06.2022 tarihinde yayınladığı bir yazı ve haritada, Trakya'yı Yunanistan'ın, İstanbul'un batı yakasını da Ekümenik Patrikhane Devleti olarak gösteren harita paylaştı. Yunan gazetesinin bu haberinde ‘’ABD, Ankara'yı 96 saat içinde işgal eder" başlığı atması manidar olmuştur. Burada enteresan olan ise, ABD, Yunanistan’ı, Yunanistan ise ABD’yi kışkırtarak savaşa sokmaya çalışmaktadır. Peki, neden, böyle bir savaşa lüzum görülmektedir. Bunu Tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, Türkiye Maarif Vakfının geleneksel hale gelen Maarif Söyleşilerinin son konuğu olduğu söyleşideki sözleri ile anlam kazanmaktadır. Ortaylı, Türk milletinin ve Türk kavminin bir şekilde bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Ortaylı "Çünkü dünya Türkleri bekliyor. Bu bir övünme değil, misyon, altında ezilmememiz lazım." dedi. ABD, Rusya’yı kışkırtarak, Rusların kazamayacağı bir oyuna sürükledi. Burada hem Rusya’nın gücünü gördü, hem de yıpranmasına neden oldu. Ukrayna zaten onun umurunda değildi. Yalnız burada, ABD derken, hamburger yemekten obez olmuş, çoğunun bir ideali olmayan 300 milyon ABD vatandaşından bahsetmiyorum. Ben ABD derken 30 Milyonluk elit kesimden bahsediyorum. Küresel sermaye ile nemalanan 30 milyon… Garibim Avrupa ise ABD’nin direktifleri ile hareket eden bir tarz sergileyerek, halkını bugün yüksek enflasyon ve gıda krizi ile karşı karşıya bıraktı. ABD dedi ki siz hiç merak etmeyin ben size memleketten kaya gazı getiririm. Tabi bende bu söze güldüm. Sadece ben değil Putin’de güldü. Onlarda öyle gitti. Bakın bir şekilde dünyada bir Dünya Savaşı çıkacak, bunu net söylüyorum, geçen gün Çin Devletinin yaptığı deniz tatbikatı, bu alana ne kadar yatırım yaptıklarını göstermektedir. Garibim Yunanlılar ise hep hayalindeki İstanbul’u alma ya da hiç olmazsa kendisine Kıbrıs Rum Kesimi gibi ve Roma Papa Devleti Vatikan gibi bir oluşum oluşturma hayali kurmaktadır. Olur mu? Olmaz. Bunu Abdülhamid Han’ın anılarını yazdığım ve yakında çıkacak olan ‘’Zabitinin Gözünden Abdülhamid Han’’ kitabımda, Abdülhamid Han, şöyle ifade etmektedir: ‘’İstanbul’u paylaşamadıkları sürece, İstanbul hep Türklerde kalır. Çünkü İngilizler (Şimdi de ABD) Ruslara burayı vermez. Ruslar da İngilizlerin almasını istemez. Yunanlılar ise hiç heveslenmesin…’’ Diyerek bu döngüyü ifade etmiştir. Peki, biz Yunanlılarla savaşa girsek, ABD gerçekten destek verir mi? Mümkün değil. ABD, kara ordusu olarak çok zayıf olup, bırakın Ankara’yı, İzmir Karşıyaka’ya bile ancak kahve içmeye inebilirler. Yine bizi Yunanlılarla bırakırlar. O zaman da bırakın Yunanlıların Trakya’yı almasını elindeki Türk kesiminin bulunduğu bölgeleri de kaybederler. Ancak, en büyük sorun hep masa da kaybetmemizdir. Eğer İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girişine yaptığımız defansı devam ettirir ve artık masa da biz de varız diye bilirsek, işler değişir.  Bu da ancak güçlü liderlerle olur. Kumda oynayanlar bu işi beceremezler. Son olarak şunu söyleyeyim ki, hiçbir ülke diğer ülkeyi işgal ederek bir şey kazanamaz, hele bizim gibi ulus devlet konumundaki ülkelere giren bir daha çıkamaz. Bu sefer, Mudanya’da deniz atlamalarına da müsaade etmeyiz. Mudanya’ya gelmeden, nefesleri tükenir.  
Editör: TE Bilisim