Çorum Belediyesi “Çiğdem Aşı” geleneğini yaşatıyor Çorum Belediyesi “Çiğdem Aşı” geleneğini yaşatıyor
Osmancık’a bağlı Tepeyolatı Köyünde yaşayan Mehmet Kocatürk ve eşi Meryem Kocatürk 30 yıldır her an evlerinin başlarına yıkılma korkusuyla, heyelan bölgesinde yaşıyor. Osmancık’a bağlı Tepeyolaltı köyünde Mehmet Kocatürk (77) ve eşi Meryem Kocatürk’ün (76) yaşadığı ev, 1992 yılında meydana gelen heyelan nedeni köyde bulunan diğer evlerle birlikte zarar gördü.  Meydana gelen heyelan sonrası köyde bulunan haneler için boşaltılma çalışmaları başladı.   Köylülere yer gösterilerek afet evleri inşa edildi ve Yeni Mahalle kuruldu. Kurulan mahalleye taşınan köy sakinleri evlerine yerleşirken Mehmet Kocatürk ve eşi Meryem Kocatürk kendilerine yer gösterilmediği iddiasıyla 30 yıldır heyelan korkusuyla yaşıyor. Her an evlerinin başlarına yıkılması tehlikesi altında hayatlarını sürdürdüklerini belirten 77 yaşındaki kanser hastası Mehmet Kocatürk gazetemize yaptığı açıklamada,“ Heyelan nedeniyle köyümüzdeki haneler Yeni Mahalle’ye taşındı. Dönemin muhtarıyla aramız iyi olmadığından dolayı bizim hakkımız verilmedi ve komşularımız yeni mahalleye gitti, biz burada kaldık. “dedi. Aradan geçen sürede herhangi bir gelişme yaşanmadığını ifade eden 76 yaşında Meryem Kocatürk, yaptığı açıklamada; “30 yıldır biz böyle heyelan içerisinde yaşıyoruz. Ev göçecek, ev göçmeyecek diyerek oturuyor, öylece bekliyoruz. Her sene uğraşıyoruz, bir sonuç alamadık.” diyerek kanser hastası olan eşi Mehmet Kocatürk’ün son 4 senede konuyla yakından ilgilenmediğini ifade etti. Tepeyolatı Köyü muhtar azası Sadık Lafçı, köy muhtarını kurulan Yeni Mahallede yer vermediğini iddia ederek, Kocatürk ailesinin heyelan bölgesinde yaşadıklarını belirtti. Ailenin mağdur olduğunu belirten aza Sadık Lafçı; “Aile burada mahsur kaldı, bütün komşuları gitti. Heyelan içinde kaldılar, YSE’nin yaptığı çeşmeyi görüyorsunuz çökmek üzere, evleri de çökmek üzere. Aile ne yapsın, muhtar yeni mahalleden yer vermedi”dedi. Kayınbabası ve kayınvalidesinin evlerinde tehlike içerisinde yaşadığını kaydeden Satılmış Kıcık, İstanbul’dan her ay köye gelerek evde güçlendirme çalışması yaptığını ifade ederek; “Ev heyelan bölgesinde kaldı. Evde oturmalar ve sallanmalar meydana geliyor. İstanbul’da yaşıyorum ve her ay gelmek zorunda kalıyorum. Geldiğimizde bizde burada kalıyoruz. Geceleri korkuyor, uyuyamıyoruz. Her geldiğimizde tereddüt içerisinde kalıyoruz. Yetkililerin sesimizi duyup ailemizin Yeni Mahalle’ye taşınmasını istiyoruz.  İstediğimiz tek şey yer gösterilmesi. ”dedi. 30 sene önce yaşanan heyelan nedeniyle köyün bir bölüme kurulan Yeni Mahalle’ye afat evleri yapıldığını belirten Satılmış Kıcık, kayınbabasının hakkının gasp edildiğini belirterek; “Heyelan nedeniyle yeni bir mahalle kuruldu ve oraya afat evleri yapıldı. Evler yapıldıktan sonra burada yaşayanlar oraya taşındı. Herkese ev verildi ama dönemin muhtarının tavrı dolayısıyla Mehmet Kocatürk’ün hakkı gasp edildi. 30 senedir uğraşıyor. Kamu görevlileri geliyor, evin heyelan bölgesinde olduğu için rapor tutuyor, onay veriliyor. Ancak mevcut muhtarda 30 yıl öncesi muhtarın oğlu. Muhtar yanlış bilgi vererek kamu görevlilerini de yanıltıyor. Bunda dolayı da Mehmet Kocatürk, uğraşıp duruyor, hiçbir hak talep edemiyor. “dedi. Mehmet Kocatürk’ün komşusu Ahmet Bağdat; “30 yıl önceki muhtar onlara yer veremeyeceğiz dedi. Muhtar ona oy vermedikleri için ters çaldı ayırdı onları. Bu seferde oğlu muhtar oldu, aynısı devam diyor “dedi.
Editör: TE Bilisim