Zafer Partisi Çorum İl Başkanı Bedii Onan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. İktidara “Heterodoks ve rasyonel ekonomi politikalarının faturasını sadece emekliler mi ödeyecek? Fatura sadece emeklilerin üzerinde mi kalacak? Emekliler toplumun zayıf halkası olarak mı görülüyor?” diye soran Bedii Onan, "Emekliler için tezgah seyri ve alış verişsiz market gezisi dönemi başlamaktadır"dedi. "Emekliler gelecek için vaat değil, icraat istiyor, insanca yaşayacak maaş talep ediyor" diyen Onan yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:" Heterodoks ve rasyonel ekonomi politikalarının faturasını sadece emekliler mi ödeyecek? Fatura sadece emeklilerin üzerinde mi kalacak? Emekliler toplumun zayıf halkası olarak mı görülüyor? Emeklilerin büyük çoğunluğu aldıkları maaşlarla geçinemiyor, açlık ve yoklukla mücadele ederek yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İktidarın doğru kabul ettiği, lakin ekonomiyi bir türlü düzlüğe çıkaramayan yanlış ekonomi politikalarının bedelini başta emekliler olmak üzere fakir ve fukara vatandaşlarımız ödüyor… Geçmişte asgari ücretin yaklaşık % 20 üzerinde olan emekli maaşı günümüzde asgari ücretin epeyce gerisinde kalmıştır. Orta seviyede yaşam kalitesi ile hayatını idame ettiren emekliler, son birkaç ay içinde hemen her ürüne gelen zamlar ve yerinde sayan maaşları ile hayatlarının en zor dönemini yaşamaktadır. Her ne kadar asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili bir huzursuzluğun olduğu ve bu durumun yılbaşına doğru çözüleceği sözü ile düşük gelire sahip vatandaşlarımız ve emeklilerimiz teselli edilmeye çalışılsa da, özellikle emeklilerimiz yılbaşını bekleyecek durumda değildir. Emekliler kök maaşa değil, bankaya yatan maaşlarına zam istemekte ve zammın bir an önce yapılmasını beklemektedir. Emeklilerin önemli bir kesimi ev kirası ödemektedir ve artan ev kiraları günümüzde aldıkları emekli maaşları ile bir aylık ev kirasını ödeyemez hale gelmiştir. Emekli ev kirasını ödeyemediği takdirde açık araziye çıkıp çadırda mı ikamet edecektir? Ücretlilerin de büyük çoğunluğu sadece ev kirasına çalışır haldedir. Ekmek yedi lira olmuştur. Seçimin hemen arkasından gelen ikinci zam ile ekmek fiyatları iki katına çıkmıştır. Emeklinin maaşı aynı kalmıştır. Aradaki farkı emekli nasıl karşılayacaktır? Yaz ortası olduğu halde market ve pazar yerlerinde taze sebze ve meyve fiyatları dar gelirli emeklinin satın alacağı fiyatların çok üzerinde olup, adeta el yakmaktadır. Çarşı ve pazarda hemen her türlü ürünün fiyatları tarihi zirvelerdedir. Emekliye neredeyse bütün gıda ürünleri lüks hale gelmiştir. Emekliler için taneyle alış veriş devri de bitmekte, sadece tezgâh seyri ve alış verişsiz market ile mağaza gezisi dönemi başlamaktadır. Maaşlara yapılan zam ve gelecekte yapılacak zamlar herkese eşit olarak yapılmalıdır. Emekli olmuş ve halen vekil olanlar Enginyurt’un açıklamasına göre 147 bin lira toplam aylık gelir elde etmektedir. 7 bin beş yüz lira taban emekli maaşına göre kıyaslandığında bir vekilin bir ayda aldığı maaşı emeklilerin yıl boyu hesaplarında görme imkânı yoktur. Emeklinin yaşam kalitesini yükseltmek için bulunan çözüm büyük kentlerden taşraya ve köyüne taşınması değildir. Emekli soysal güvenlik sistemi üzerinde yük değildir. Emekliye ödenen maaş geçmişte ödediği primlerin karşılığı alın teri ve hakkıdır. Tüik temmuz ayı enflasyonunu %9.49 olarak açıklamıştır. Kök maaşına zam alan, lakin reel olarak maaş zammı alamayan emekli açıklanan enflasyon rakamı kadar daha fakirleşmiştir. Satın alma gücü de reel olarak düşmüştür. Ekonomi neden bu hale geldi? Neler istenildiği gibi gitmedi veya neler yanlış yapıldı? IMF nin ülkemizden borç istediği dönemden, körfez ülkelerine asset satma dönemine neden girdik? Ek bütçeye kaynak oluşturmak için en kolay yöntemler devreye alındı. Akaryakıt fiyatları yapılan zamlarla kırk lira civarına yaklaştı. Vergi üzerine vergi konularak bütçenin içi doldurulmaya çalışılıyor. Emekli derdini anlatıyor lakin emekli görmezden ve duymazdan geliniyor. Sıkça sözü edilen tasarruf kelimesine uygun olarak, tasarruf politikası emekli maaşlarından başladı. Maaşlara zam yapılamayarak çalışanlar ve emekliler arasındaki uçurum daha da arttı. Adaletli olmayan maaş politikası ile uçurum daha da derinleşti. İktidar emekliye değer vermiyor. Emekli nasıl yaşayacak? Evinin kirasını nasıl ödeyecek? Ucuz ekmek almak için halk ekmek satış kuyruklarında neden sıra bekleyecek? Emekli derin fakirlik yaşıyor. Emekli artık parkta bile oturamıyor. Emekli parasızlıktan evine kapandı. Emekli vatandaş faturalarını dua ederek mi ödeyecek? Geçmişte yapılan çay ve simit hesabı ile bir emekli çay ve simit ile öğün geçirse asgari günlük 30 lira, aylık 900 lira ödemek zorundadır. Başta emekliler ve dar gelirliler olmak üzere fakir fukara vatandaşlarımız çöpten rızık, pazardan atık topluyorsa, ev kirasını ve faturalarını ödeyemiyorsa, açlık ve yoksulluk sınırı altında gelirle yaşamaya çalışan emekli, asgari ücretli varsa sorumluluk var olan sorunları çözemeyen mevcut ekonomi politikalarını uygulamaya çalışan iktidarın değil midir? Kıskandığı ifade edilen Avrupa’nın emeklisi rahat bir emeklilik hayatı sürerken, Türk emeklisi açlığa ve sefalete mecbur bırakılmamalıdır. Şeyh Edebali’nin öğüt sözünü tekrar edersek; İnsanı yaşat ki; Devlet yaşasın! Emekli de insandır ve ülkenin vatandaşıdır. Son söz olarak; Zafer Partisi olarak emekli vatandaşlarımıza bir kez daha tercüman olduk. Emekliler gelecek için vaat değil, icraat istiyor, insanca yaşayacak maaş talep ediyor."